11 Mart 2016 Cuma

Kentsel Yeşil Alanların Gece Kullanımında Dış Aydınlatmanın Önemi Ve Yöntemi

AMACI: Yeşil alanların aydınlatmasında uygulamadan doğan sorunların irdelenmesidir. Yeşil alan tanımları ve standartları, yeşil alanların işlevleri ve planlama ilkeleri, dış aydınlatmanın tanımı, dış aydınlatmada kullanılan aygıtlar ve teknikler ile park aydınlatması konuları üzerinde durulmuştur.
DIŞ AYDINLATMANIN İLKELERİ VE YÖNTEMİ
Bu bölümde dış aydınlatmanın tanımı, dış aydınlatma planlama ilkeleri, dış aydınlatmada kullanılan yapay ışık kaynakları ve dış aydınlatmada karşılaşılan problemler ele alınmaktadır.
ş Aydınlatmanın Tanımı
Uluslararası Aydınlatma Komisyonu (ClE, 2000) tarafından aydınlatma, "nesneler ve çevrelerinin görülebilmesi, ışık uygulaması" biçiminde tanımlanmıştır. “Dış aydınlatma" ise nesnelere, bunların çevrelerine ya da bir kent bölgesine, görülebilmeleri için ışık uygulamaktır.
Kapalı mekanların dışında yapılan aydınlatmaların tümü dış aydınlatma konusunu oluşturmaktadır. Dış aydınlatma konusu kendi içinde kentsel değerler ve kentsel değerler dışındaki aydınlatmalar olmak üzere iki bölümde incelenebilir
 Kentsel değerlerin aydınlatılması
Kentlerde gün ışığının yeterli olmadığı ve gece kullanımı sırasında emniyet ve güvenliği sağlamak, yön ve yer bulmak, kentlerin gece güvenli olarak yaşanmasını sağlamak, açık hava etkinliklerini gerçekleştirmek, kent kimliğini oluşturmak, kenti güzelleştirmek ve değişik etkilerle çekici kılmak için aydınlatma yapılması gerekmektedir. Bütün bu amaçlar doğrultusunda kentsel değerler ve bunların aydınlatma tasarımı ve teknikleri çeşitli bölümlere ayrılmıştır. Bu bölümler yapı yüzeyleri, plastik ögeler, meydan, köprü, park ve bahçe aydınlatması olarak incelenebilir. Yapı yüzlerinin aydınlatılmasının amacı, yapıların işlevsel ve mimari özelliklerini vurgulayarak özel yapıların gece görünürlüğünü sağlamak ve kentin çekiciliğini arttırmaktır.
Plastik öge aydınlatması afis, resim, pano gibi iki boyutlu ögelerin yanı sıra, üç boyutlu heykel, anıt, yontu gibi ögelerin aydınlatılması konularını kapsar. Plastik ögelerin aydınlatılması hem fonksiyonel hem de estetik amaçlı yapılmaktadır.
Meydanlar sınırlayıcı bir çevre içinde insanların ya da araçların bir arada bulundukları buluşma noktalarıdır. Meydanın çekici ve bir araya getirici özellikte olması, tabanının ve onu sınırlayan ögelerin aydınlatılmasına, yani aydınlık bir ortam oluşturulmasına bağlıdır. Meydanın çevresindeki yapıların mimarisine ve işlevine bağlı olarak ya meydan aydınlatılır ya da meydanda yer alan fıskiye ve merdiven gibi ögeler aydınlatılarak vurgulanır. Kentsel imaj açısından köprülerin, formunu ve özelliklerini ortaya çıkaracak biçimde aydınlatılması kentin gece görünümüne katkı sağlanması açısından gereklidir.
Kentsel değerlerin aydınlatılmasındaki önemli ögelerden biri olan park aydınlatması, insanların parkları gece kullanımı açısından büyük önem taşımaktadır. Güvenlik ve çevrenin rahat görülebilmesi insanların parkı gece kullanımı için en büyük etkenidir. Park aydınlatması konusu, bu tez çalışması kapsamında dördüncü bölümde detaylı olarak ele alınacaktır.
Kentsel değerlerin dışında kalan alanların aydınlatılması
Kentsel değerlerin dışında kalan alanlar aydınlatılırken aydınlatmanın niceliği konusu büyük önem taşır. Kentsel değerlerin dışında kalan alanların aydınlatılması araç ve dolasım alanlarının aydınlatılması (yol, kavsak, tünel, meydan, hava alanı, köprü, demir yolu) ve açık spor alanlarının aydınlatılması olmak üzere iki grupta incelenebilir.
Kentsel değerlerin dışında kalan alanların aydınlatılması kullanıcılara görsel konfor sağlamanın yanı sıra onlar için rahat ve konforlu bir ortam oluşturmayı hedefler Bu rahat ve konforlu aydınlatma ortamını oluştururken temel amaç, es aydınlık düzeni kurmak ve düzgün yayılmış parıltı elde etmektir.
 ş Aydınlatmada Tasarım İlkeleri
Dış aydınlatma, kentin gece de yaşanmasını ve işlevlerin sürdürülebilmesi için gerekli aydınlığın sağlanmasını, sahip olunan güzelliklerin sergilenmesini ve değişik etkilerle çekici hale getirilmesini amaçlar. Dış aydınlatmanın temel amaçları; güvenlik sağlanması, çevreyi tanımlamak, yol ve yönleri belirtmek, açık hava etkinliklerinin gerçekleştirilmesini olanaklı kılmak, kent kimliğinin oluşturulması ve kent estetiğine katkıda bulunmak seklinde sıralanabilir.
Bir başka açıdan ele alındığında, dış aydınlatmanın amaçlarını aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür:
a-  Peyzaj içinde yer alan önemli düğüm noktalarının ve sirkülasyon bölgelerinin okunulabilirliğini arttırmak.
b- Yayaların ve araçların emniyet içinde hareket etmesini kolaylaştırmak, çevre güvenliğini arttırmak, çevreye ve insanlara zarar verebilecek olası olayları minimuma indirgemek.
c- istenilen aydınlık düzeyini sağlayarak, bir bölgenin gece kullanımını özendirmek için, o bölgeye ait göze çarpan özellikleri açığa çıkarmaya yardımcı olmak. Görsel açıdan konforlu bir çevrenin oluşturulmasında etkili olan tasarım parametreleri; aydınlık düzeyi, parıltı, ışık ve renk, ışığın rengi, renksel geriverim, gölge oluşumu olarak ele alınabilir. Konfor durumu, fizyolojik açıdan insanın çevresine minimum düzeyde enerji harcayarak uyum sağlayabilmesi ve psikolojik açıdan çevresinden hoşnut olduğu koşullar takımı olarak tanımlanmaktadır.
İnsanın görsel açıdan konforlu olabilmesi, görsel konfor durumunda süreklilik sağlanabilmesiyle gerçekleşir. Görsel konforun sonucu olarak göz sağlığının korunması, görsel performansın ve yapılan işteki verimin arttırılması sağlanır.        Görsel konforun sağlanmasında; aydınlık düzeyi, parıltı ve renk değişkenlerinin, belirli değerlere ulaşması ya da belirli sınırlar içinde tutulması gereklidir. Dolayısıyla, görsel konfor sağlayan bir çevrenin gösterdiği performans, bu üç temel etkenin aldığı değerlere göre veya bu üç etkenin, kullanıcının görsel gereksinimleri açısından kontrol altına alınmışlığı ile değerlendirilebilir.
 Aydınlık Düzeyi
Aydınlık düzeyi kısaca, birim alana düşen ışık akısı olarak tanımlanabilir. 1 metrekarelik bir yüzeye düsen ışık akısı 1 lm ise, bu yüzey üzerinde oluşan aydınlık (düzeyi) 1 lux ya da 1 lm/m2dir.
Bir yüzeyde oluşan aydınlık düzeyi, yüzeyin türüne bağlı değildir. Yüzeyin yansıtma özelliği ne olursa olsun, örneğin, yüzey siyah ya da beyaz olsun, aydınlık düzeyi yalnız yüzey üzerine gelen ışık akısı yoğunluğunun bir fonksiyonudur. Aydınlık düzeyi karanlıktan aydınlığa doğru değişmektedir. Her aydınlatma konusu için en yüksek ve en düşük aydınlık düzeyi değerleri çeşitli yapılan eyleme göre belirlenmiştir. Belirlenen bu değerlerlerin simgesi 'E', birimi lümen/metrekare (Im/m2) olarak gösterilir. Aydınlık düzeyi gereksinimi yapılan isin niteliğine, yasa bağlı yapılan isin hızına, fon-detay arasındaki karşıtlık farkına, yorgunluk durumuna bağlı olarak da değişim gösterir.
Gözün görme yeteneği, aydınlık düzeyi ile bağıntılı olarak değişim göstermektedir.
Gözün görme yeteneği kavramı içinde, gözün kontrast duyarlılığı, görüş keskinliği, görme hızı ifade edilmektedir. Bunlar aydınlık düzeyine bağlı olarak farklılaşmaktadır.
 Parıltı
Parıltı, doğrultuya bağlı bir büyüklüktür. Belirli bir doğrultuya göre 1 candela'lık ışık şiddeti doğuran ve doğrultuya dik düzlem üzerindeki izdüşümü 1 metrekare olan bir yüzeyin parıltısı 1 nit'dir. Parıltı harfi ile gösterilmektedir. Birimi nit' tir. 1 nit = cd/m2' dir .
Parıltı, gözün kamaşmasına neden olan bir kaynağın ışıksal büyüklüğü ile ilgilidir. Bu büyüklük, kaynağın gözlem doğrultusundaki ışık şiddeti ile doğru orantılı ve şiddeti meydana getiren kaynak yüzeyinin görülen alanı ile ters orantılıdır. Bu durumda parıltı olarak ele alınan büyüklük, söz konusu doğrultuya (gözleme doğrultusu) göre ışınlama yapan bir yüzeyin bir noktasının kamaştırma durumunu karakterize etmektedir.
Kamaşma sağlam bir gözün dış etkenlerle geçici bir süre göremez hale gelmesi durumuna denir. Görsel çevrede yer alan yüzeylerin parıltısının, çevredeki genel parıltı düzeyinden yüksek olması durumunda kamaşma meydana gelmektedir. Uygulamadaki gerekli aydınlık düzeyini kamaşma olayı olmaksızın sağlamak oldukça güç bir durumdur. Görsel çevrede yer alan yüzeylerin parıltısının, çevredeki genel parıltıdan yüksek olması, kamaşma olayına neden olmaktadır.
Yetersizlik kamaşması ve konforsuzluk kamaşması olmak üzere iki tür kamaşmadan söz edilebilmektedir. Yetersizlik kamaşması, ışığın retina üzerinde saçılması nedeniyle meydana gelen kamaşmadır. Yetersizlik kamaşması kullanıcının görsel is yeteneğini düşürmektedir.
Yetersizlik kamaşması, gözün kontrast duyarlılığının düşmesi ile açıklanabildiğinden, ölçülebilir bir büyüklüktür. Yetersizlik kamaşması, kaynağının parıltısı ve görme alanı ile doğru, kaynakla görsel hedef arasındaki açı ile ters orantılı olarak değişim göstermektedir. Bu nedenle, görsel hedef ile kamaşmaya neden olan kaynak arasındaki parıltı kontrastı aşağıda önerilen önlemler ile engellenebilir:
a- Kamaşma kaynağının açısal sapmasını arttırarak; (bu sapma 40° değerine
ulaştığında yetersizlik kamaşması ihmal edilebilir bir düzeye inebilir.)
b- Kamaşmaya neden olan kaynağın görülen alanını büyütme yoluyla parıltısını azaltarak, ya da kaynağı ışık yayıcı veya kesici bir elemanla maskeleyerek;
c- Görsel hedefteki aydınlık düzeyini yükselterek;
d- Görsel hedef çevresindeki çevre alan ile aydınlatılan yüzey veya detay arasındaki parıltı oranını 1/10'u ile 1/1'i arasında tutarak;
e- Çevre alan ve detay arasında yüzeylerden kaçınarak. Konforsuzluk kamaşması sıklıkla karşılaşılan bir kamaşma seklidir. Konforsuzluk kamaşması, kişide nesnelerin görsel algılanmasına zarar vermeksizin hoş olmayan duyulanmalara neden olan kamaşma türüdür.
Işık kaynağı ile çevresi arasındaki parıltı kontrastı aşağıdaki öneriler doğrultusunda engellenebilir;
a- Kaynağı maskeleyerek bakış doğrultusundaki ışık şiddetini azaltmak;
b- Kaynağın konumunu bakış doğrultusundan büyük ölçüde saptırmak;
c- Çevre parıltısını, hedef parıltısından fazla olmayacak şekilde arttırmak;
d- Kamaşmaya neden olan ışık kaynağından çevresine doğru, derecelendirme yolu ile, yakın çevresinin parıltısını arttırmak.
 Dış Aydınlatmada Kullanılan Yapay Işık Kaynakları
Günümüzde kullanılan yapay ışık kaynakları yani lambalar akkor telli lambalar, deşarj lambaları, fiber optik sistemler ve LED lambalar olmak üzere dört ana grupta incelenebilir.
Akkor Telli Lambalar
Bir akkor telli lamba, üç kısımdan oluşur: Işık yayan tel, havası boşaltılmış veya dolgu, gazı (asal gaz) doldurulmuş cam balon ve ışık yayan telden elektrik akımının geçmesini sağlayan baslık.
Akkor telli lambalarda ışık, içinden elektrik akımı geçirilen tungsten flamanın akkor hale gelip ışıması sonucu elde edilir. En eski ve ucuz lamba tipidir. Akkor telli lambaların yaydığı ışık sıcaklık ile doğru orantılı olarak artış gösterir. Bu lambaların ışık rengi sıcak beyaz görünüme sahiptir. Renksel geriverim indeksleri % 100 olmasına karsın etkinlik faktörleri düşük, ömürleri kısa olan akkor telli lambalar dış mekan uygulamaları için uygun değildir. Akkor telli lambalar dış aydınlatma için uygun bir çözüm olmamasına karsın düşük elektriksel güçle çalıştıklarından dolayı iç ve dış mekan aydınlatmasında sıkça kullanılmaktadır.
Akkor telli lamba türlerinin hepsi loşlastırmaya (dimmerlenmeye) olanak verir.
Akkor telli lambaların loşlaştırılması renk sıcaklığını düşürür. Loşlaştırıldığında lambaların görünümü sarıdan sarı turuncuya döner ve lambaların spektral güç dağılımı özelliklerini değişir. Kısaca, lambalardan yayılan ışık kırmızı ve kızıl ötesi bileşenlere sahiptir. Böylece loşlaştırılmış akkor telli lamba altındaki mavi ve yeşil renkler, daha az yoğun görünürler. Akkor telli lambaların ömrü genelde loşlaştırmayla önemli ölçüde artar.
Bütün reflektör (MR) tipi lambalar tungsten halojen lambalar olup bu tip lambalar çoğunlukla düşük voltajlıdır. Düşük voltajla çalışan bu lambalarda maksimum ışık üretmek için quartz-halojen teknolojisi kullanılmıştır. Boyutları küçük olduğundan uygulama alanlarında kolayca gizlenebilir ve görsel açıdan avantaj sağlamaktadır.
MR 11 ve MR 16 olmak üzere iki tipi mevcuttur. MR 16 tipi lambalar çok çeşitli seçeneklere sahip olması dolayısıyla park ve bahçe aydınlatmasında her türlü amaca yönelik olarak sıkça kullanılmaktadır.
R(Reflector) tipi lambalar, çok düzgün ve geniş projektör aydınlatması sağlayan lambalar olmasına karsın çok kırılgan olmaları dezavantaj oluşturmaktadır. Bu nedenle kullanımı PAR (Parobolic Reflector) lambaları kadar yaygın değildir.
Minyatür lambalar, düşük elektrik gücüyle çalışan küçük boyutlu lambalardır. Yaya yolu ve az basamaklı merdiven aydınlatması için çok uygundur.
PAR, parabolik alüminyum reflektör kelimelerinin bas harflerinden oluşur. Düşük voltajlı PAR 36 ve standard voltajlı PAR 16, PAR 20, PAR 30, PAR 38, PAR 46, PAR 56, PAR 64 gibi değişik boyutlarda ve voltajlarda seçenekleri bulunan PAR tipi lambalar yağmur, sulama suyu ve kar etkisiyle meydana gelecek sıcaklık şokuna dayanıklı olmasına karsın kapalı aydınlatma aygıtlarında kullanımı fonksiyon süresini uzatır. PAR tipi lambalarda lamba boyutunun büyük, ömrünün kısa, etkinlik faktörünün düşük olması dezavantaj oluştururken düşük maliyetli ve dış etkenlere karsı dayanıklı olmaları avantaj sağlar. PAR tipi lambalarda renkli lens ve filtre düzenlemeleriyle çeşitli renk seçenekleri elde edilebilir. Bu lambalar park ve bahçe aydınlatmasında sıkça kullanılmaktadır. PAR 36 spot aydınlatma, PAR 38 büyük ağaç ve heykellerin aşağıdan yukarıya doğru nokta ve ışıldak seklinde aydınlatılması için uygunken PAR 46, 56 ve 64 tipi lambalar su altı aydınlatma aygıtlarında sıkça kullanılmaktadır.
Desarj Lambaları
Deşarj lambalar, Yüksek Basınçlı Civa Buharlı Lambalar, Yüksek Basınçlı Sodyum Buharlı Lambalar, Alçak Basınçlı Civa Buharlı (Flüoresan) Lambalar, Alçak Basınçlı Civa Buharlı (Flüoresan) Lambalar, Alçak Basınçlı Sodyum Buharlı Lambalar, Metal Halojen Lambalar olmak üzere 5’e ayrılır.
a-Yüksek Basınçlı Civa Buharlı Lambalar: Yüksek basınçlı civa buharlı lambalar ömürleri uzun, etkinlik faktörleri düşük beyaz ışıklı lambalardır. Lamba eskidikçe ışık verimi azalır. Işık verimi azalan lambaların yenisiyle değiştirilmesi durumunda eski ile yeni arasında renk farkı oluşur. Meydana gelen renk ayırımı görsel açıdan dezavantaj oluşturmasına karsın park ve bahçe aydınlatmasında sıkça kullanılmaktadır.
b-Yüksek Basınçlı Sodyum Buharlı Lambalar: Yüksek basınçlı sodyum buharlı lambalar nesnelerin gerçek renginin görünmesinin önemli kriter olmadığı şehir içi yol, cadde, sokak, meydan gibi alanların aydınlatmalarında kullanılır. Bu lambaların verdiği renk bitkileri donuk ve cansız göstereceğinden park ve bahçe aydınlatmasında kullanıma uygun değildir.
c-Alçak Basınçlı Civa Buharlı (Flüoresan) Lambalar: Alçak basınçlı civa buharlı lambalar sıcak ve soğuk beyaz renk seçeneğine sahip, uzun ömürlü lambalardır. Kompakt flüoresan ve tüp flüoresan olmak üzere iki tiptedir. Kompakt flüoresan lambalar hem enerji tasarrufu sağlaması hem de bol ışık üretmesi nedeniyle akkor telli lambaların yerine tercih edilebilir. Bu lambalar yeşil rengin iyi algılanmasını sağladıklarından dolayı park ve bahçe aydınlatmasında sıkça kullanılmaktadır.
d-Alçak Basınçlı Sodyum Buharlı Lambalar: Alçak basınçlı sodyum buharlı lambalar renk ayrımının önemli olmadığı tüm tesislerde kullanılabilecek en yüksek etkinlik faktörlü ışık kaynağıdır. Ekspres yollar, limanlar, yükleme boşaltma alanları ve güvenlik aydınlatması için uygun lambalardır. Işık kirliliğinin önlenmesinin birinci derecede önem tasıdığı doğal hayatın korunması gereken alanlardaki alan aydınlatmalarında alçak basınçlı sodyum buharlı lambalar kullanılmalıdır.
e-Metal Halojen Lambalar: Metal halojen lambaların ekonomik ömürleri çok kısadır. Renkli televizyon çekimlerinin yapılacağı açık hava spor sahalarında ve beyaz rengin vurgulanmak istendiği bina dış cephe aydınlatmalarında kompakt ve etkin bir ışık kaynağı olan metal halojen lambalar kullanılabilir.
 Fiber Optik Sistemleri
Fiber, ışık kaynağından gelen sinyallerin (ışık) hedefteki kaynağa iletilmesidir. Bu ışık sinyaliyle modüle edilmiş bilgiler cam yüzey üzerinde taşınırlar. Fiber’i kaplayan kablolar ise ışığı taşıyan camın kırılmasına ve sinyal kaybına karşı bir koruma görevi üstlenirler. Fiber’ler ortalama insan saçı boyutlarındadır. Kırılma ve sinyal kayıplarına karsı çok iyi korunmuş ve yapılandırılmıştırlar. Fiber optik aydınlatma sistemi ışık kaynağı ve fiber optik kablo demeti olmak üzere iki ana bölümden oluşur.
Fiber optik aydınlatma sistemiyle değişik aydınlatma aygıtları kullanılarak yada ışık çizgileri oluşturularak, ilginç mimari etkiler yaratılabilmektedir. Fiber optik aydınlatma sistemleri, aydınlatma amacıyla olduğu gibi, çeşitli uygulamalarda estetik amaçlı da kullanılabilmektedir.
Fiber optik aydınlatma sisteminin genel özellikleri aşağıda özetlenmektedir.
a- Fiber optik kablolar ile elektrik enerjisi taşınmaz.
b- Isı pek söz konusu değildir.
c- Morüstü ve kızılaltı radyasyonlar yayımlamaz.
d- Elektromanyetik etkileşim yoktur.
e- Tek bir ışık kaynağından pek çok noktaya ışık taşınabilir.
f- Işık noktalarının küçültülebilmesi olanaklıdır.
g- Işık kaynağı, bakım yönünden kolay ve ulaşılabilir bir yerde bulunabilir.
h- Işık kaynağı gizlenebildiği için vandalizm’e karsı korumalıdır.
ı. Aydınlatma tesisatının başka bir yere taşınarak yeniden kullanılabilmesi (esnek tasarım) olanaklıdır.
Dış aydınlatma alanlarının işlevsel öneminin yanı sıra, estetik ve görsel etkisi de büyük önem taşır. Aydınlatma, bir kentin görüntüsünü tümüyle değiştirebilir. Fiber optik aydınlatma sistemleri, kent aydınlatmasına yenilik getirerek, aydınlatmanın işlevsel yönü ile birlikte kent güzelleştirme açısından da kente katkıda bulunmaktadır.
Fiber optik sistemlerin aşağıda sıralanan yönleriyle dış aydınlatma uygulamalarında yer alması olanaklıdır:
a- Yapı dış yüzeylerinde çeşitli etkilerin yaratılması ve mimari özelliklerin ön plana çıkarılmasında kolaylık sağlaması;
b- Meydan, park, bahçe, havuz vb. dış mekan aydınlatmalarında, su ve nemden etkilenmediği ve elektrik taşımadığı için uygun kullanımı;
c- Kent güzelleştirme açısından, yaya yollarında, kaldırımlarda belirleyici ve yönlendirici özelliği olması, kent mobilyalarında çalışma ve Vandalizm’e karsı risk taşımaması ve tüm kentin etkili görünümünün sağlanması.
 LED(Işık Yayan Diyot) Lambalar
LED (Işık Yayan Diyot) , aralarındaki kesişim alanı ile birbirlerinden ayrılan biri elektron bakımından zengin, diğeri ise elektron eksikliği olan iki ayrı tabakadan oluşmuş özel bir diyot seklidir. Gerilim uygulanarak, elektronları harekete geçirilen
LED lamba ışık yaymaya baslar. Işığın rengi tabakaların kimyasal bileşimlerine bağlıdır.
LED'lerin baslıca özellikleri aşağıda özetlenmektedir.
  1. Aydınlatma üzerinde yapılan bilimsel ve teknolojik çalısmalar sonucunda, genel
aydınlatma için LED'lerin kullanılması hem ekonomik hem de verdigi ısık enerjisi
bakımından klasik aydınlatma elemanlarına göre daha avantajlıdır.
a- Genel amaçlı aydınlatmada LED'lerin kullanılmasıyla, aydınlatma için harcanan üretim maliyeti de düşmüştür.
b- Diğer klasik aydınlatmada kullanılan lambalarda meydana gelen güç kaybı, LED'lere göre oldukça yüksektir.
c- İlk kurulum maliyeti yüksek olan LED'lerin, isletme maliyeti klasik aydınlatma sistemine göre oldukça düşüktür.
e- Bakımı kolaydır. Her yıl sadece dış temizliğin yapılması yeterlidir . LED'ler, tek renkli sinyalizasyon işleminde, trafik sinyalizasyonunda, otomobil sinyal lambalarında, dekoratif aydınlatmada, raf, merdiven ve rampa aydınlatmasında ve acil durum aydınlatmasında kullanılmaktadır. CIE,2000’e göre; Tablo3.4’de ClE' in güce, ışık akısına, etkinlik faktörüne, renksel geriverime, renk sıcaklığına, ortalama ömürle ve uygulama alanlarına göre ışık kaynaklarının karşılaştırılması görülmektedir.
Işık kaynağı seçiminde dikkat edilmesi gereken özellikler aşağıda özetlenmiştir:
a- Elektrik enerjisi kullanımında tasarruf sağlanması için verimi yüksek ışık kaynakları tercih edilmelidir. Aynı elektrik enerjisiyle daha yüksek aydınlık düzeyi elde etmek, kent ve ülke ekonomisine katkıda bulunacaktır.
b- Aydınlığın boşa harcanması ve aydınlığın niteliği açısından, aydınlatılacak konunun renksel özellikleri ile aydınlığı oluşturan ışığın özellikleri birbirine uygun olmalıdır. Bu nedenle, kullanılacak lambaların renk sıcaklığı ve renksel geriverim indeks değerleri göz önünde bulundurulmalıdır. Özel durumlar olmadıkça, renksel geriverimi yüksek ışık kaynakları seçilmelidir.
c- Seçilecek ışık kaynaklarının çalışma konumlarının, aydınlatma düzeni içinde kullanılacakları yere uygun olmasına dikkat edilmelidir.
d- Bakım kolaylığı açısından, uzun ömürlü ve çalışması için çok sayıda ek parça gerektirmeyen ışık kaynakları tercih edilmelidir.
e- Teknik özelliklerinden dolayı gerilimdeki değişimlere çok duyarlı olan ışık kaynakları, gerilim değişimleri söz konusu olduğunda verimli olamazlar. Bu tür kayakların kullanılması durumlarında, gerilimin hangi sınır değerleri arasında kalması gerektiği incelenmeli ve önlemler alınmalıdır.
f- Titreşimli ortamlar ve sarsıntılar, ışık kaynaklarının teknik özelliklerinin bozulmasına ve lamba ömrünün kısalmasına yol açmaktadır. Bu tür ortamlarda kullanılacak ışık kaynaklarının olası sarsıntılara karsı dayanıklı türden seçilmesi gerekmektedir.
g- Belirli bir aydınlatma düzeninin kurulmasında ışık kaynaklarının lamba boyutu, optik kontrolü, etkinlik faktörü, görünüm, renk sıcaklığı, renksel geriverim, lamba ömrü ve bakım özellikleri önemlidir.
Dış Aydınlatmada Kullanılan Aydınlatma Aygıtları
Yapma ışık kaynakları (lambalar), iyi bir aydınlatmanın gereklerini yalnız başlarına yerine getiremediklerinden genellikle çıplak olarak kullanılmazlar, hatta kimileri kullanılamaz. Özellikle çevreye yüksek şiddette ışık yayımlayan çıplak lambalar, kamaşmaya neden oldukları gibi, ışığı gereksinme duyulan eylem alanına yönlendiremediğinden enerji kayıplarına da neden olmaktadırlar. Dış çevrelerde ise, çevre etkenlerine karsı korumasız kalacaklarından, çok kısa zamanda ömürleri bitebilmektedir. Ayrıca, estetik açıdan çok özel mekanlar dışında, çıplak lamba tercih edilmez. Bu nedenlerle, ışık kaynakları "Aydınlatma aygıtıadı verilen bir araçla birlikte kullanılır. Aydınlatma aygıtından beklenilen özellikler aşağıdaki gibi sıralanabilir:
  • Aydınlatma aygıtı, çıplak lambanın yayımladığı ışığın uzaysal dağılımını değiştirerek, amaca uygun nitelik ve nicelikte aydınlık elde edilmesini sağlamalıdır. Lambadan yayımlanan ışığın belirli bir noktaya ya da alana yönlendirilmesi ve alan üzerinde düzgün dağılımının sağlanabilmesi için, çeşitli geometrik biçimlerde, simetrik, asimetrik dağılımlı aygıtların kullanılması kaçınılmazdır. Enerjinin etkin kullanımı açısından da aygıtların ışık dağılımını düzenleme işlevi özel bir önem taşımaktadır.
  • Aydınlatma aygıtı kamaşmayı önlemelidir. Lambayı bakış doğrultusuna göre gözden gizleyerek ya da, lambanın bakış doğrultusundaki ışık şiddetini azaltarak veya görülen alanını arttırarak, parıltısı azaltılabilir. Böylelikle, kamaşmaya neden olan yüksek parıltılı kaynağın olumsuz etkisi giderilmiş olacaktır. Görsel konfor açısından aygıtların bu işlevi son derece önemlidir. Aygıt seçiminde mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
    • Aydınlatma aygıtı, lambayı ve yardımcı araçları dış etkilere karsı korumalıdır.
    Çeşitli nemli, tozlu ortamlarda ve özellikle dış aydınlatmada kullanılan aygıtların; lambaları, yardımcı araçları ve elektriksel bağlantıları dış etkilere karsı koruması gereklidir. Bu nedenle aygıtlar, bu gibi ortam koşullarına dayanıklı, paslanmayan, aşınmayan malzemelerden yapılmış, bakım ve temizlik için açılan kısımlarının geçirimsizliği sağlanmış olmalıdır.
    • Aydınlatma aygıtları estetik değerlere sahip olmalıdır. Aydınlatma aygıtları, ışık
    olmaları nedeniyle, çevresindeki nesnelere göre öncelikle görünürler. Bundan ötürü, aygıtlar; biçim, form, malzeme, detay ve diğer özellikleri açısından, içinde yer alacağı çevrenin estetik değerlerine, mimari konseptine uyumlu olarak tasarlanmalı ya da seçilmelidir. Bir iç mekanda, o mekanın bir parçası, vazgeçilmez bir ögesi olan aydınlatma aygıtları, kent aydınlatmasında ilgi çekici birer kent mobilyası olarak içinde bulunduğu çevrenin kimliğini yansıtacaktır.
    Aydınlatma aygıtları, yukarıda sıralanan özelliklerin yanı sıra, ilk yatırım, kullanım, bakım ve onarım giderleri açısından da değerlendirilerek tasarlanmalı ve seçilmelidir. Lambadan yayımlanan ışık akısı, aygıt dışına çıkarken belirli bir oranda yansıyacak ya da, belirli oranlarda hem yansıyacak hem de geçecektir. Isık akısı, bu yansıma ve geçme sırasında belirli bir kayba uğrayacaktır. Aygıtın üretilmesinde ışığı yutan malzemeler kullanılmış ise, bu kayıp çok daha artacaktır. Bu nedenle, aydınlatma aygıtlarının üretiminde kesinlikle ışık yutan malzemelerden kaçınılması, ışık yansıtma ve geçirme çarpanları en büyük malzemelerin kullanılması, aygıtın ışıksal verimi açısından çok önemlidir. Kuskusuz, aygıt üretiminde kullanılan ışık yansıtıcı ve geçirici malzemelerin, öngörülen performanslarını olabildiğince uzun zaman sürdürmesi de aygıtın verimindeki süreklilik ve enerji ve isletme giderleri açısından önemle göz önünde bulundurulmalıdır.
    Aydınlatma Aygıtlarının Sınıflandırılması
    Aydınlatma aygıtları; uygulama alanlarına, fotometrik özelliklerine, monte edilme şekillerine, ısık kaynağına ve kullanılan malzemeye göre sınıflandırılır
    Dış Aydınlatmada Karşılaşılan Problemler
    Dış aydınlatmada karşılaşılan problemler genellikle bakım ve maliyet, aydınlatmada verimlilik ve ışık kirliliği olarak sıralanabilir.
     Aydınlatmada Verimlilik
    Bir aydınlatma sisteminin verimi; kaynak verimi, aygıt verimi ve aydınlatma verimi olmak üzere üç aşamada incelenebilir. Aydınlatma sürecinin her aşamasında meydana gelen kayıpların katlanarak büyüdüğü düşünülürse, bu üç aşamada da maksimum verimi elde edecek tercihler yapılmalıdır.
    Güvenlik amacıyla yapılan aydınlatmanın kalitesi yüksek ve aydınlık düzeyleri önerilen standartlara uygun olmalıdır. Ancak güvenlik amacıyla yapılan aydınlatma genellikle belirli aydınlık düzeyi değerlerinin üstüne çıkılarak yapılmakta ve ışık kirliliğine neden olmaktadır. Işık kaçışının en önemli nedeni dış aydınlatmada kullanılan aygıtların doğru seçilmemesi ya da ışığın doğru yönlendirilmemesidir. Işık kaçışı, aygıt yüksek açılarda çok fazla ışık yaydığında ya da ışığı aydınlatılmak istenen alan dışına yönlendirdiğinde meydana gelir. Işık üretimini kontrol etmek için tasarlanan her aygıt, aydınlatma tasarımında doğru uygulanmadığında ışık kaçışına neden olabilir.
Işık kaçışı lamba gücünün, aygıt tipinin doğru seçimi ve aygıt konumlandırılmasının dikkatli yapılması ile minimize edilebilir( IESNA, 2000 ). Işık kaçışını kontrol etmek için dış aydınlatmada alınabilecek önlemler şöyle sıralanabilir ;
a- Aydınlatma tasarımının yapılacağı alan etrafındaki komsu alanları etüt etmek ve potansiyel problemleri dikkate almak,
b- Tam ekranlı yansıtıcılar ve dağıtıcıların kullanıldığı aygıtları seçmek,
c- Aygıtları dikkatli bir şekilde seçmek, konumlandırmak, monte etmek ve hedef alana yönlendirmek,
d- Aydınlatma tesisatı yapıldıktan sonra herhangi bir problem oluştuğunda iyi ekranlanmış yada ekranlanabilecek malzemelere sahip aygıtları kullanmak.
e- Tasarım ve tesisat süreci boyunca yada sonrasında projektörlerin hedef açısını düşük tutmak böylelikle tüm ışınların her zaman aydınlatılmak istenen alana gelmesini sağlamak.
PARK AYDINLATMASI
Bu bölümde park aydınlatmasının tanımı, park aydınlatmasında kullanılan tasarım ilkeleri, parklarda yer alan mimari ve peyzaj ögelerinin aydınlatılması ve park aydınlatmasında kullanılan elamanlar incelenmektedir.
 Park Aydınlatmasının Tanımı
Gündüz saatlerinde çeşitli gereksinimleri karşılayan parkların, kent yaşantısına katkıda bulunmaları, kent bütünü içinde görüntüyü etkilemeleri ve iyi bir çevresel nitelik kazandırmaları ayrıca emniyet, güvenlik, kullanılabilirlik gibi değişik amaçlar yönünden gece kullanımı için aydınlatılmasına park aydınlatması denir. Parkların yalnızca insanların güvenliğine yönelik aydınlatılması yeterli değildir.
Aydınlatma tasarımı parkların aynı zamanda dinlendirici, eğlendirici, ilgi çekici mekanlar olmalarını sağlamaya yönelik özellikler taşımalıdır.
İyi bir aydınlatma sistemi, güvenlik ve görsel algılamayı sağlamanın yanı sıra parkın gece görünümüne gün ışığından farklı bir çekicilik ve görsel algılama özelliği kazandırmaktadır. Değişik aydınlatma teknikleri ile gündüz dikkat çekmeyen estetik özellikler aksam saatlerinde ilginç ve dikkat çekici hale gelir. Işık ile objeler arasındaki ilişkilerden yararlanılarak ışık sanatsal olarak da kullanılabilir.
Tüm bunları yaparken elektrik enerjisi ekonomik olarak kullanılmalıdır. Enerjinin etkin ve doğru olarak kullanımıyla doğal hayatı olumsuz etkileyecek ışık kirliliği ve gereksiz enerji sarfiyatı önlenmiş olur. Parkların başarılı bir biçimde aydınlatılması parkın her noktasının gelişi güzel bir şekilde aydınlatılması seklinde olmamalıdır. Park aydınlatması görsel gereksinimleri karşılamaya yönelik ve aydınlatma tekniğine dayalı olarak, özgün bir aydınlatma düzeninin oluşturulması seklinde olmalıdır.
Aydınlatma tasarımı sırasıyla ön tasarım, tasarım, uygulama projesi olmak üzere üç aşamada gerçekleşir. Park aydınlatması tasarımında dikkat edilmesi gereken hususlar aşağıdaki gibi özetlenebilir :
• Başarılı bir aydınlatma için ışık kaynağı gizlenmeli ve ışığın etkisinden faydalanılmaktadır. • Aydınlatma aygıtının seçimi ve yerleşimi aydınlatılacak mekana ve amaca uygun olmalıdır. Parkın mimari özelliklerine aykırı düşmemeli ve kullanıldığı mekandaki renge ve atmosfere uygun ışık vermelidir.
• Aydınlatma aygıtı seçiminde bitkilerin boyut ve park içindeki yerleşim düzeni göz önünde bulundurulmalı, yüksekliği park genelindeki ortalama bitki boyuyla uyumlu olmalıdır.
• Aydınlatma aygıtında kullanılacak lamba seçiminde ekonomik ömrünün uzun olması, ışık rengi, ışık renginin bitkilerin rengine etkisi gibi özellikleri dikkate alınmalıdır.
• Üst yan uzaya ışık gönderen ve ışık kirliliğine neden olan küre (globe) tipi aydınlatma aygıtlarının kullanımından kaçınılmalıdır. Kullanılması durumunda ise aşağıya doğru yönlendirilerek kullanılmasına çalışılmalıdır.
1)Vurgu Aydınlatması (Accent Lighting)
Bitkileri, odak noktalarını veya diğer özellikleri vurgulamak için doğrultusal aygıtlar kullanılır. Aşağıdan yukarıya doğru ya da yukarıdan aşağıya doğru aydınlatma gibi çeşitli tekniklerin su altı, zemin ya da yapı üzeri gibi birçok montaj seçeneği ile kullanılarak vurgu aydınlatması gerçekleştirilebilir. Vurgu aydınlatması aydınlatılmak istenen nesne üzerinde oldukça güçlü bir ışık uygulanarak oluşturulur. Yakın yüzeylerde istenmeyen gölgelerin oluşmaması ve odak noktası dışında ışığın algılanmaması için aygıtların dikkatli bir şekilde konumlandırılması gerekmektedir . Sekil 4.1 'de vurgu aydınlatması örneğine yer verilmektedir.

 Vurgu aydınlatması örnekleri    
Washing Tekniği
Bu teknik, ışığın bir duvar yüzeyini kaplaması seklindedir ve çeşitli amaçlar ile kullanılmaktadır. Özel bir dokudan yoksun, boyalı ve düz bir yüzeye sahip duvarların washing tekniği ile aydınlatılması, o yüzeyin rengine dikkat çeker ya da duvardan yansıyan ışık boşluğu tanımlayarak özel bir atmosfer yaratır. Bu etkiyi, düşük aydınlık düzeyi ile yapılan bir aydınlatma ile sağlamak mümkündür. Aygıtlar yüzeye veya zemine gömülü olabilir. Her iki koşulda da yaygın ışık elde etmek için buzlu lensli yansıtıcılı lambalar veya ayrı yansıtıcılı kapsül lambalar kullanılabilir.

   Washing tekniği aydınlatma örneği
Bu teknik aynı zamanda, heykel gibi ayrı ayrı aydınlatılan nesnelerin yanındaki çalıların veya ağaçların görsel bağlantı sağlamak amacı ile aydınlatılmasında kullanılabilir. Büyük ölçekli uygulamalarda, zemine monte edilen projektörler yardımı ile yapılan washing tekniği, cepheler için kullanılabilir fakat kamaşma yaratma olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır.
Doku Tekniği (Grazing)
Bir yüzeyin ve nesnenin dokusunun görünümü net bir şekilde belli ise, yüzeyin yanındaki bir konumdan 90°' den az bir açı ile yapılan aydınlatma, güçlü bir gölge ile dokuyu vurgular. Sekil 4.3'de tuğla bir duvarın, doku tekniği ile aydınlatılarak düz bir yüzeye sahip duvarlar arasında üstünlük sağladığı görülmektedir. Işık, yüzeyin rengini vurgularken aynı zamanda yüzeyi sıyırıp geçer. Temel uygulama alanları tas ve tuğla duvarların aydınlatılmasıdır. Bir duvarın doku tekniği ile aydınlatılmasında, genelde aşağıdan yukarıya doğru aydınlatma tekniği ile sağlanırken aynı zamanda duvara monte edilen, yukarıdan aşağıya doğru yönlendirilen aygıtlar da kullanılabilir.

Doku tekniği kullanılarak yapılan aydınlatma örneği
2)Kenardan Aydınlatma (Cross Lighting)
Kenardan aydınlatma, oluşturduğu aydınlatma etkisinden çok, aygıtın konumunu ve ışığın yönünü tanımlayan bir başka terimdir. Aydınlatılmak istenilen nesnenin kenarına yerleştirilen aygıt sayesinde ışık, o nesnenin bir tarafından diğer tarafına doğru yönlenir. Kenardan aydınlatma, ön taraftan yapılan aşağıdan yukarıya doğru aydınlatma gibi yüzey ve doku etkisi sağlayan, geniş ısın dağılımına sahip spot aygıtlarla gerçekleştirilir. Kenardan aydınlatma, ön taraftan yapılan aydınlatmaya oranla daha fazla dokuyu ve formu vurgular. Sekil 4.4’de aşağıdan yukarıya doğru ve kenardan aydınlatma tekniğinin birlikte kullanım örneği görülmektedir.

Aşağıdan Yukarıya doğru ve kenardan aydınlatma tekniği
3)Spot Aydınlatması (Spotlighting)
Spot aydınlatması, vurgu aydınlatması ile aynı tür bir aydınlatma tekniğidir. Anıt, heykel ya da çalılar gibi özel bir yapıya sahip nesneler, spot lambaların kullanıldığı iyi ekranlanmış aygıtlar ile aydınlatılır. Aygıtların, yapıların yakınına monte edilmesiyle kamaşma önlenebilir. Zemine monte edilen aygıtlar kullanıldığında, bu aygıtlar çalılıklar yardımıyla gizlenebilir.
 Spot aydınlatması örneği
 Ayna Etkisi (Mirroring)
Bu teknik, su elemanı çevresindeki ağaçların veya heykellerin vurgu aydınlatması sağlanarak su yüzeyinde gölgelerin oluşturulması ile gerçekleştirilir. Eğer bir nesne aydınlatılıyorsa, su yüzeyi yansımanın boyutunu karşılayacak büyüklükte olduğu sürece ayna etkisi sağlanır. Çünkü ayna etkisi görüş açısına ve nesnenin büyüklüğüne bağlı olarak değişir. Ayna etkisi en çok, su yüzeyinin yeterince koyu ve aydınlatılacak nesnenin parıltısının yeterince yüksek olması durumunda etkili olmaktadır. Örneğin, yoğun bir örtüye sahip bir ağacın iç taraftan aşağıdan yukarıya doğru, dış taraftan ise ağaç örtüsünün aydınlatılması ile su yüzeyine güçlü bir şekilde yansıması sağlanabilir. Su altı aydınlatmasından kaçınılması ve komsu alanların parıltısının sınırlandırılması ayna etkisi sağlamada önemlidir.
Ayna etkisi ile yapılmış aydınlatma örneği
Siluet Aydınlatması(Si1houetting)
Bu etki nesnenin karanlık bir görüntüsünün oluşturulması amacıyla, nesnenin arkasındaki bir duvar veya başka bir düşey yüzeyin aydınlatılması ile sağlanır. Nesnenin dokusu ve rengi belli olmaksızın bu nesnenin diğerlerinden ayrı bir şekilde sınırlarının belli olması, o nesneyi ilginç görünümlü odak noktası haline getirerek dramatik bir etki sağlar. Şekil 4.7'de bitki arkasındaki duvar yüzeyinin aşağıdan yukarıya doğru aydınlatılması ile oluşturulan siluet etkisi görülmektedir.
11
                                        Siluet tekniği kullanılarak yapılan aydınlatma örneği
Işk Halkası Etkisi (Halo Effect)
Geriden aydınlatma, ağaç gövdesinin kenarları ve dalları çevresinde ışık halkası oluşturur. Işık halkası, ağacın yapısını veya şeklini gösterirken karanlık arka fona karsı çekici bir etki oluşturur. Halo uygulaması, önden veya kenardan daha fazla aydınlatılan ağaçlar ve çalılar arasında farklılık sağlanmasının istenildiği yerlerde kullanılır. Eğer ışık nesnenin arkasından direkt olarak geliyor ise daha etkili bir aydınlatma sağlanmış olur. Aygıtları, ağacın arkasına ve bir tarafında daha belirgin halo etkisi yapmak için yan tarafa yerleştirmek uygun bir çözümdür. Ayrıca yarı saydam ağaç yaprakları arasında filtrelenen ışığın olması daha renkli bir ışık etkisi sağlar.
1213
                                                                         Işık halkası etkisi örneği
Ayışığı Aydınlatması (Moon Lighting)
Dış aydınlatmanın en doğal olan tekniği ayışığı aydınlatmasıdır. Ağacın yakınındaki herhangi bir yapıya monte edilen düşük güçlü aygıtların yukarıdan aşağıya doğru yönlendirilmesi ile zeminde dalların ve yaprakların gölgesi oluşturularak ayışığı aydınlatması sağlanır.  Ayrıca, halojen aygıtlara mavi filtre takılarak da aydınlatma sağlanabilir. Özellikle aygıtların yaya yollarından veya oturma mekanları üzerinden yeteri kadar yüksek olması ile kamaşma engellenmiş olur.
14
                                                      Ayışığı etkisi ile yapılan aydınlatma örneği
Gölgeleme Tekniği (Shadowing)
Bir bitkinin veya küçük bir ağacın gölgesi bitki önüne yerleştirilen spot ışık yardımı ile arkada bulunan bir duvar üzerine yansıtılır. Gölgeleme tekniğinde gücü düşük, geniş ışık dağılımına sahip iğne uçlu aygıt içinde spot lamba kullanılır. Işık kaynağı ve aydınlatılan nesne arasındaki uzaklık değişimi duvar üzerine yansıtılan görüntünün boyutunu değiştirir.
1615
                                     Gölgeleme tekniği kullanılarak yapılan aydınlatma örneği
Parklarda Yer Alan Mimari ve Peyzaj Ögelerinin Aydınlatılması
Bu bölümde parklarda yer alan mimari ve peyzaj ögelerinin aydınlatılması konuları incelenecektir.
Giriş Aydınlatması
Giriş aydınlatması, park çevresindeki ve park içindeki aydınlatma düzeni ile ilgilidir. Giriş aydınlatmasında öncelikli amaç emniyetin sağlanması olmasına rağmen mimari mekan ve estetik aydınlatma ihtiyaçlarının da göz önünde bulundurulması gerekmektedir. iyi aydınlatılmış bir park girişi, ziyaretçilerin ilgisini çekerek o mekana doğru yönlenmelerini sağlar.
17
                                                                            Giriş Aydınlatması
Mimari Mekân Aydınlatılması
Mimari bir alanda güvenlik ve estetik amaçlı bir aydınlatma tasarımı oluşturulurken, yaya yolu, koşu yolu, bisiklet yolları, merdiven ve mimari ögeler gibi alanlar için emniyet ihtiyaçları göz önünde bulundurularak yapıldığı aydınlatma türüne mimari mekan aydınlatması adı verilir.Mimari mekan aydınlatmasında aygıtlar, aydınlatılmak istenen alana aynı zamanda dekoratif bir etki de sağlar.Örneğin; giriş aydınlatmasında kullanılacak zemine gömülü aygıtlar, park girişini aydınlatırken aynı zamanda parka girmek isteyen herkes için odak noktası oluşturarak park kullanıcılarını içeriye doğru güvenli bir şekilde yönlendirmeye yardımcı olur.
18
Ağaç Aydınlatması
Ağaçların aydınlatmasında en önemli konu, hangi ağaçların aydınlatılacağına ve nasıl bir teknik kullanılacağına karar vermektir. Ağaçlar, düşeyde vurgu ve drama etkisi sağlamak için en etkili yollardan biridir. Ağaç aydınlatmasında aygıtın tipi, konumu, 1amba seçimi ve gücü aydınlatılmak istenilen alanda farklı sonuçlar verir. Ayrıca ağacın boyutu, örtü yoğunluğu, yapısı, sekli, rengi, dokusu ve konumu da aydınlatma tasarımında önemli bir rol oynar .Ağaç rengi aydınlatma aygıtı seçiminde önemli bir rol oynar. Ağaçların yaprakları, kabuğu veya çiçekleri açık renkli ise, çoğunlukla düşük güçlü aygıtlar ile yapılan aydınlatma ile göze çarpar. Sonbahar mevsiminde, özellikle kırmızı ve turuncu renkli saydam yapraklı ağaçlar için de aynı teknik geçerlidir.
1920
                                                               Ağaç aydınlatmasına iki örnek  
Koyu renkli ağaç yaprakları ve kabuğunun, açık renkli olanlara göre aynı etkiyi sağlamak için iki üç kat daha fazla aydınlatılması gerekmektedir. Büyük ağaçların aydınlatılması için yüksek güçlü, düşük voltajlı yukarı doğru yönlendirilmiş aygıtların gömülü ve yüzeye monte edilen tipleri kullanılabilir. 75 watt gücündeki dichroic veya 75 veya 100 watt gücündeki metal reflektör halojen ışık kaynaklarının bu aygıtlar ile kullanılması uygundur.
Çim alanlarının aydınlatılmasında, ışık kaynakları kamaşmaya yol açmayacak şekilde yerleştirilmelidir. Işık, yalnız çim alanları üzerine yönlendirilmelidir. Aydınlatılacak çim alanının büyüklüğü aydınlatma tasarımını etkiler. Örneğin, çim alanı küçük ise bölgenin tümüne düzgün yayılmış bir aydınlık iyi bir etki yaratır. Çim alanının büyük olması durumunda, alanın kenarları ve alan içinde yer alan yolların aydınlatılması yeterlidir.
Heykel ve Odak Noktası Aydınlatması
Park içindeki heykel ve anıtsal objeler parkın peyzajına önemli katkılar yapmaktadır. Bu objeler gerek gündüz vakti gerekse geceleri aydınlatmalarla odak noktası oluştururlar. Park aydınlatmasında kompozisyon oluşturmada önemli bir yer alırlar. Heykelin seklini ve yapısını açığa çıkarmak amacıyla gerekli vurguyu ve gölgeyi sağlamak için, heykel birden fazla yönden aydınlatılmalıdır. Göz seviyesinde ya da daha alçak bir seviyede yer alan bir heykel her açıdan aydınlatılıyorsa, gözlemci için problem yaratabilir.
Heykel ve odak noktalarının parıltılarının yeterince yüksek olması, çevrelerinde kolaylıkla algılanmalarını sağlar. Heykel ve odak noktalarının çevresindeki bitkilerin, heykele ve odak noktalarına göre daha az bir aydınlık düzeyi ile aydınlatılması heykelin ve odak noktalarının önemi daha iyi vurgular. Açık renkli heykellerin veya odak noktalarının önüne yerleştirilen yukarı doğru yönlendirilmiş aygıtların heykele veya odak noktasına çok yakın olması üst kısımlarda gölgelerin oluşmasına neden olur.
Karşılıklı iki kenardan farklı aydınlık düzeylerinde yapılan kenar aydınlatması heykel çevresinde aydınlatma sağlarken aynı zamanda gölgeler oluşturur. Bitkilerin köşesine gizlenerek yerleştirilen iğne uçlu aygıtlar, kenar aydınlatması için daha uygun ve esnek kullanıma sahiptir. Heykel çevresindeki herhangi bir yapıya monte edilen spot aygıtlar da kenar aydınlatmasında kullanılabilir. Uygulamalarda aşağıdan yukarıya ve yukarıdan aşağıya doğru aydınlatma tekniğinin birlikte kullanımı daha uygundur.
2122
                                              Heykelin aşağıdan yukarıya doğru aydınlatılması
                       Heykel ve odak noktası farklı aydınlık düzeyi ile aydınlatılması durumu
Çardak ve Pergola Aydınlatması
Çardaklar aydınlatılırken aygıtlar kamaşma yaratmayacak şekilde yerleştirilmelidir. Çardakların aşağıdan yukarıya doğru veya ay ışığı tekniği ile aydınlatılması kenar aydınlatmasından daha iyi bir çözümdür. iç kısmın yukarıdan aşağıya doğru aydınlatması, dekoratif taban detaylarını vurgulamak için kullanılır. Çardak, halojen ışık kaynaklarının kullanıldığı, iğne uçlu aygıtlar, zemine gömülü aygıtlar veya spot aygıtları ile aydınlatılabilir Sekil 4.17’de çardak aydınlatması örneğine yer verilmektedir.
Pergolalar, kolonlar çevresindeki sarmaşıklara yerleştirilen aşağıdan yukarıya doğru yönlendirilmiş aygıtlar veya karşılıklı kolonlara, kirişlere ve sütunlar üzerine yerleştirilen yukarıdan aşağıya doğru yönlendirilmiş aygıtlar ile aydınlatılır. Pergolelerin fonksiyonuna bağlı olarak bu iki aydınlatma tekniğinin beraber kullanımı genelde en iyi çözümdür.
Yaya Yolu ve Merdiven Aydınlatması
Yaya yolları ve merdivenler bir peyzaj alanında ulaşımın ve dolaşımın yönlendirilip gerçekleştirildiği alanlardır. Parklar gece kullanıldığında bu yerlerin aydınlatılması gerekmektedir. Yaya yolu aydınlatmasında; aydınlık düzeyinin yeterli olması, kişilerin güvenli bir şekilde hareket edebilmesi, kullanılan yüzey kaplama malzemesinin özellikleri ve aygıt seçimi göz önünde bulundurulması gereken kriterlerdir. Yaya yolları genelde direkler üzerine monte edilen, içlerinde yüksek basınçlı civa buharlı ya da yüksek basınçlı sodyum buharlı lambaların kullanıldığı aygıtlar ile aydınlatılır.
24
                                                                Yaya yolu aydınlatması örneği
Yaya alanlarının aydınlatılmasının önemi aşağıda belirtilmiştir:
a- Yayaların engelleri veya yol yüzeyi üzerindeki düzensizlikleri görebilmesi,
b-Yayaların diğer yayaların hareketlerini algılayabilmesi ve olası tehlikelere karsı kendilerini koruyabilmesi,
c- Kullanıcıların ilgisini çekerek güvenli bir ortam oluşturularak, yatay ve düşey yüzeylerde kamaşma kontrollü bir aydınlatma sağlanması Merdiven aydınlatması, bir aydınlatma tekniğinden çok fonksiyonel bir gereksinimdir. Merdiven aydınlatması, merdivenin görünümünün belirlenmesi ve rıht ile basamak derinliğinin birbirinden ayırt edilmesi için yeterli aydınlığı sağlamalıdır. Basamakları görme rahatlığı merdivenlerde kullanılan malzeme ve aynı zamanda merdivenin sekline baglıdır. Koyu renkli malzemeler daha yüksek bir aydınlık düzeyini gerektirir. Rıht ile basamak derinliği, kullanılan malzemede yapılan renk değişikliği ile daha rahat algılanacak bir duruma getirilebilir.
Merdiven basamaklarının her biri, aygıtlar içindeki korumalı ışık kaynaklarının sağladığı direkt aydınlatmadan faydalanmalıdır ve bir üst basamak tarafından gölgelenmemelidir. Böylelikle yayaların kamaşma problemleri ve merdivenleri algılama zorluğu ortadan kalkar. Yayaların merdivenleri ve merdiven üzerindeki engelleri görebilmeleri bu alanlar için temel gereksinimdir. Merdivenler kullanılan malzemeye uygun spektral dağılımı olan ışık kaynakları ile aydınlatılmalıdır. Işık dağılımı doğrultusal ışık alanına sahip aygıtlar ile basamaklarda istenilen aydınlık düzeyi sağlanabilir. Ayrıca aydınlatma aygıtları merdiven tasarımıyla estetik açıdan uyumlu olmalıdır ve konumlandırılmalıdır.
2526
                                                              Merdiven basamak aydınlatması
Su Elamanlarının Aydınlatması
Işığın su içindeki hareketi kırılma, yansıma ve dagılmadır. Isık havadan su içine girerken ya da tam tersi durum söz konusu olduğunda kırılma yapar. Bu yüzden su altındaki bir nesnenin yeri farklı görünür. Kırılma olayı aynı zamanda dalgalı su içinde parlaklık ya da gökkuşağı oluşmasına neden olur. Düzgün yansımada su, yüzeyine gelen ısıgı ayna gibi yansıtır, geliş açısı ile yansıyan ışığın açısı birbirine eşittir. Su yüzeyine gelen ışığın bir kısmı da su içindeki taneciklere ve hava kabarcıklarına çarparak dağılır. Kentsel mekanlarda su ögesi pek çok amaç için kullanılmaktadır. Peyzajla ilgili çalışmalarda su görsel bir öge ve insanoğlu için vazgeçilmez bir nesnedir. Su ögesinin şehirsel mekanlarda gerek işlevsel, gerek estetik amaçlara uygun düzenlemelerde kullanılması ile bu mekanlarda değişik ve ilginç görünümler sağlanmaktadır. Su bir odak noktası olarak kullanılabileceği gibi yaya sirkülasyonunu yönlendirerek ya da engelleyerek güvenlik amacıyla da kullanılmaktadır. Gündüz dekoratif bir eleman olarak bulunan su elemanları dinamik şekilde aydınlatıldığı zaman gece için de çekici bir görünüm oluştururlar. Bu nedenle bu tip alanların aydınlatılması oldukça önemlidir ve her alan için farklı prensipler vardır
Genellikle parklarda, aydınlatma tasarımı ile bütünleştirilebilen bir su birikintisi vardır. Bu bir yapay gölet ya da havuz olabilir. Bunların üstündeki fıskiyelerin aydınlatılması tasarıma canlılık katar. Su elemanlarının aydınlatma tasarımında, aydınlatma aygıtları su altına veya su üstüne yerleştirilebilir. Aygıtların ışık etkisi konumu nedeniyle önemli ölçüde fark eder. Ayrıca montaj ve bakım giderleri açısından temel farklılıklar vardır.
Su altı aydınlatmasında aygıtlar; havuz altına yerleştirilerek yukarı doğru yönlendirilir. Su altı aydınlatma dramatik bir etki yaratır. Su üstü aydınlatması yukarıdan aşağı doğru bir aydınlatmadır. Aygıtlar çevredeki mimari nesneler üzerine monte edilir. Bazı durumlarda su yüzeyine yakın bir yere yerleştirilir. Fakat bu aygıtlar doğru şekilde yerleştirilmeli ve su yüzeyinden düşeyle 35° den fazla bir açı yapmamalıdır. Su elamanlarının aydınlatılması fıskiye, şelale, havuz, yapma göl ve gölet aydınlatması olmak üzere dört grupta ele alınabilir.  
Fıskiye Aydınlatması
Fıskiye aydınlatmasında öncelikle, fıskiyenin su ya da yapı kısmından hangisinin aydınlatılmak istenildiğine, kullanılacak aydınlatma tekniğine ve yaratılmak istenen etkiye karar vermek gerekir. Işığın suyun içine taşındığı bir aydınlatma sisteminde fiber optik sistemler yaygın olarak kullanılmaktadır. Çeşitli renklerdeki lensler farklı etkiler oluşturmak için kullanılabilir. Ancak bu lenslerin çok çeşitli kullanımı karmaşa oluşturur. Farklı tipteki su jetleri, farklı ısın genişliği içindeki spotların, en iyi etkiyi yaratmak için jetlere yakın yerleştirilmesiyle aydınlatılabilir. Fiber optikler uygun bakım anlamına da gelmektedir. Üreteçler kuru bir yerde ve güvenli bir şekilde saklanabilir.
2728
                                                           Fıskiyelerin aydınlatılması örneği
Şelale Aydınlatması
Şelaleleri aydınlatmak için öncelikle su yüzeyinin yapısını tanımak gerekir. Fokurtulu ya da çalkantılı su; dağıtıcı ve yansıtıcı bir yüzey olarak davranır ve ışık huzmelerinin bazılarını yutup, bazılarını yansıtarak ışığın olduğundan farklı bir renkte görülmesini sağlar. Bu nedenle böyle yapıya sahip şelalelerin aydınlatılmasında aygıt, şelale suyunun düştüğü noktanın altına yerleştirilerek ilginç görüntüler oluşturulur. Düzgün ya da durgun su yüzeyinde ışığın etkisi ise; su yüzeyine çarpan ışığın yönlenme açısına bağlı olarak, ya bu yüzeyden yansır ya da su içinde ilerler. Düzgün yüzeyli şelaleler, ya suyun içinde ya da dışında yer alan aygıtlarla önden aydınlatmayı gerektirir. Şelale yüksekliğinin tamamının aydınlatılmasına da özen gösterilmelidir.
29
                                                                     Şelale aydınlatması örneği
Havuz Aydınlatması
Havuzlar, su yüzeyinin altına veya çevresine yerleştirilen aygıtlar ile aydınlatılmaktadır. Havuz yan duvarlarına yerleştirilen aygıtlar, havuzun geometrik formunu ortaya çıkartmak için etkili bir yoldur. Havuzun su altından aydınlatılması ile dramatik bir etki sağlanmış olunur. Havuz aydınlatmasında kullanılacak ışık kaynaklarının renkleri soğuk renkli ve özellikle mavi rengi vurgulayacak türden olmalıdır. Sekil 4.23'de Havuz kenarına yerleştirilen düşük güç kapasitesine sahip gömülü aygıtlarla yapılan aydınlatma ve su altı aydınlatması görülmektedir.
30
Yapma Göl ve Gölet Aydınlatması
Bu tür suların, havuzlar gibi içten aydınlatılması çok pahalı ve kimi zaman olanaksızdır. Bu nedenle, su kenarında yer alan ağaç, çim alanı vb. nesnelerin aydınlatılarak, bunların su yüzeyindeki görüntüleri aracılığı ile algılanmasını olanaklı kılan düzenler kurulmalıdır.
31
Emniyet ve Güvenlik Aydınlatması
Parklar, belirsiz sayıda insanın ziyaret ettiği ve bir araya geldiği toplu kullanım alanlarıdır. Bu nedenle bu alanların aydınlatılmasında estetikten çok güvenliğin sağlanması büyük bir önem taşır. Park içinde karanlıkta kalan, aydınlatılmamış alanlar güvensizliğe neden olur. Bu nedenle aydınlatma ani bir tehlikeyi algılayabilecek yeterlilikte olmalıdır. Kullanıcı üzerinde güvensizlik yaratacak, karanlıkta kalan, saklanılabilecek yerler ve kör noktaların oluşması engellenmeli, yeterli aydınlık düzeyi oluşturularak kullanıcının çevresini rahatça algılayabilmesi sağlanmalıdır. Aydınlatma aygıtlarının yeterli sayıda ve doğru şekilde kullanımıyla bu alanlarda oluşabilecek güvensizlik hissi önlenebilir. Aydınlatılacak mekanlarda yeterli aydınlık düzeyi oluşturularak güvenlik sağlanmalı ve mekanların çevre ve park bütünüyle ilişkisi de göz önünde bulundurulmalıdır. Yatay yüzeylerin aydınlatılması kadar bitki, heykel ve duvar gibi düsey yüzeylerin de aydınlatılması güvenlik açısından önemlidir. Yatay yüzeyle beraber düşey yüzeylerin de aydınlatılması kullanıcının psikolojik olarak güvende hissetmesini sağlar. Yaya yolları aydınlatılırken, yaya yollarının çevresinde yer alan bitki veya diğer elemanlar da aydınlatılarak, kullanıcının çevresini rahat algılaması sağlanmalı ve çevre hakkında bilgi verilmelidir. Çevresinde yer alan bitki ve ağaç gruplarının karanlıkta kalması kullanıcının görüş mesafesinin sınırlanmasına neden olur. Güvenlik aydınlatması ortam kullanıcılarının kendini güvende hissetmesinin yanı sıra kullanıcıların aktivitelerini güvenli bir şekilde yerine getirebilmesinin amaçlar. Park içinde yer alan merdivenlerin ve su ögelerinin yeterli şekilde aydınlatılması fonksiyonel açıdan büyük önem taşır. Merdiven, rampa ve yaya yollarındaki aydınlık düzeyi ziyaretçilerin dösemeyi rahatça algılamasına ve hareketlerini güvenlik içinde yapmasına yardımcı olur. Su yüzeylerinde yeterli düzeyde aydınlık sağlanması, oluşabilecek tehlikelerin önlenmesi, su ögesinin ve sınırlarının rahatça algılanması açısından önemlidir.
3233
Park aydınlatmasında görsel konforun sağlanması ve kullanıcıların güvenlik içinde hareket edebilmeleri için farklı öge ve mekanlar için belirlenmiş belirli aydınlık düzeyi değerleri vardır.
Park içinde yer alan ögelerin ve aktivite alanlarının aydınlatılmasında kullanılacak aydınlatma tekniğinin, aydınlatma aygıtı tipinin, ışık kaynağının ve gücünün seçimi aydınlatma tasarımının büyüklüğüne, kullanıcı gereksinimine ve beklentilerine göre değişir. Tüm bunların seçimi ve konumlandırılması, hem estetik hem de fonksiyonel açıdan parkla bütünlük içinde olmalıdır.
Estetik Aydınlatma
Parklarda bulunan havuz, heykel, ağaç ve çalı gibi görsel çekiciliğe sahip elemanların aydınlatılmasını içerir. Estetik aydınlatmanın sadece dramatik odak noktaları oluşturmak için kullanıldığı düşünülmemelidir. Genelde bu tip aydınlatma türünde amaç, hoş ve çevreyle uyumlu bir görüntü oluşturmaktır.
34
Aydınlatma Armatürleri ve Donanımları
Park aydınlatmasında dıs mekânlar için uygun aydınlatma armatürleri seçilmelidir. Kullanılacak aydınlatma armatürü gövde, duy ve kaide kısımlarından olusur Armatür gövdesi bazı akkor telli, çoğunlukla flüoresan ve yüksek basınçlı boşalmalı lambaların ışık dağılımının kontrolü için gerekli olan bir reflektör ünitesini de taşır. Ayrıca, bazı armatürler bir lens kapağı ya da baslık ve transformatör ya da balast kısmını kapsayan başka ögelere de sahiptir. Bir armatürün temel amacı, lambayı tutmak, dışarıdan gelecek çevresel zararlara karsı lamba ve elektrik elemanlarını korumak ve lambanın doğru yönde uygun açıda konumunu sağlamaktır. Armatürler dekoratif ve fonksiyonel ögeler olmak üzere iki şekilde kullanılabilir. Bugün aydınlatma piyasasında çok çeşitli armatür tipleri ve stilleri mevcut olup, yeni kavram ve ürünlerin gelişimi de devam etmektedir.
35
Bir armatürün seçiminde temel kriterler; estetik, fonksiyon, mekanik özellikler ve masraf ögeleri oluşturur. Estetik; Bir armatürün görünüşü sadece dekoratif açıdan değil, fonksiyonel açıdan da önemlidir. Seçilen armatür binanın mimarı üslubu ile peyzaj ögelerinin tamamlayıcısı olmalıdır. Fonksiyon; Belirli bir yer için bir armatürün fonksiyon bakımından uygun olup olmadığının değerlendirmesinde, ele alınması gereken etkenler; seçilen armatür için uygun lamba türü, armatür değişik elektrik güçlerinde kullanılacak mıdır? , armatür nasıl ayarlanacaktır? , seçilen armatürde aksesuar kullanımı kolaylıkla mümkün olabilecek midir? hususları dikkate alınır.
Mekanik özellikler; Armatürlerin nasıl yapılmış olduğu hususu da değerlendirilmelidir. Bu bakımdan armatürün gövde formu, lens tespiti, lamba, transformatör ve balast bağlantıları, su geçirmezliği, kilitleme mekanizması, lamba koruyucu kılıfı, optik hususlar, çevre ve terrnal özellikler vs  önemlidir. Armatürler dekoratif ve fonksiyonel olmak üzere iki kategoride toplanabilir.
Dekoratif Armatürler
Dekoratif armatürler fener, duba ya da baba, direk ve duvara monteli ve askılı şekiller olmak üzere birkaç tipte olmaktadır. Fener tipi armatürler: Bu kategori, birçok geleneksel armatür stilini kapsar. Bu armatürler dış mekan aydınlatmasında tarihi imajı ve farklı kültürleri çağırıştırlar.Örneğin hareketli ve sabit tas fenerler Japon kültürünün bir ürünüdür. Bugün fener tipi armatürler normal olarak bahçedeki dekoratif elemanı oluşturmakta, aynı zamanda peyzaj kompozisyonuna yumuşak ışık etkisiyle katkı yapmaktadır. Bu tip armatürlerde lens kullanımından kaçınmak için lambaların elektrik gücü düşük, 3–15 Watt düzeyinde tutulmalıdır.
3637
Duba ve yaya yolu armatürleri: Duba tipi armatürler yaya yolu aydınlatması hizmetini görürler. Yaya yolu armatürleri boyut itibariyle daha küçük ve görünüş itibariyle de daha konutsaldır. Akkor telli, flüoresan ve yüksek basınçlı boşalmalı bütün lamba grupları bu kategoride yer alır. Duba tipi armatürlerde normal olarak kompakt flüoresan veya düşük güçte yüksek basınçlı boşalmalı lambalar kullanılmaktadır. Flüoresan lambalarda elektrik gücü 26 Watt'a kadar olabilir. Yüksek basınçlı boşalmalı lambalarda ise bu değerler 35–70 Watt sınırları içindedir. Ancak, çoğu yaya yolu aydınlatma armatürlerinde ya akkor telli ya da kompakt flüoresan lambalar kullanılmaktadır. Akkor telli lambalar için elektrik gücü miktarları 7.5–25 Watt ve kompakt flüoresan lambalarda ise 5–13 Watt arasında değişmektedir.
38 39 40                                                        Yaya yolunda kullanılan armatür örnekleri
Direk tipi, duvara monteli ve askılı armatürler: Direk tipi, duvara monteli ve askılı armatürlerin ana amacı, optik dekorasyondur; fakat bunlar yaya yollarının ya da genel yerlerin aydınlatılmasında yararlı olur. Direk tipi armatürler genellikle araç ve yaya yolu girişlerinde kullanılır. Duvar tipi ve askılı tip armatürler ise genellikle bina girişlerinin donatımında tercih edilirler. Direk tipi armatürler için bu güç miktarları biraz daha yüksektir, 400 Watt'a kadar olabilmektedir. Kompakt flüoresan lambalarda 13 Watt'ın altındadır. Ticari projelerde hem 26 ve daha düsük Watt'larda kompakt flüoresan hem de 70 ve daha düşük Watt'larda yüksek basınçlı boşalmalı lambalar kullanılmaktadır.
41              42                   43
                                            Direk tipi, duvara monteli ve askılı armatür örnekleri
   Fonksiyonel Armatürler
Bunlar görsel etki yapmak için gelistirilmis armatürlerdir. Bu armatürler gerek gündüz ve gerekse gece gözden gizlenmelidir. Gizlemenin mümkün olmadığı hallerde, armatürün gündüz görünümünün projenin diğer detayları ile entegre edilmesi gerekmektedir. Bu armatürlerin sekli mimari üsluba uygun olmalı, renk olarak da çevre ile uyumlu olanları seçilmelidir. Fonksiyonel armatürler birçok formda olmaktadır. Bunlar; zemine monte edilen ayarlanabilir armatürler, asılı armatürler, yüzeye monte edilen armatürler, zemine gömülü armatürler ve su altı armatürleridir.
Zemine monte edilen ayarlanabilir armatürler: Bu armatürler, yapıların, objelerin ya da bitki materyalinin aşağıdan yukarıya doğru aydınlatılması için kullanılmaktadır. Bu armatürler hem 220 volt, hem de flüoresan ya da yüksek basınçlı boşalmalı kaynaklar gibi düşük voltajlı akkor telli lambalar için üretilmektedir. 220 voltluk bütün armatürler, tesisi geçici olmadığı takdirde, bağlantı kutulu olarak ya tesviye yüzeyinin üstüne ya da altına sabit bir şekilde monte edilmelidir. Düşük voltajlı akkor lambalar grubu kazık ayakla monte edilebilmektedir. Bu armatürlerin boyutu ışık kaynağına göre büyük ölçüde değişmektedir. Bu armatürlerin elektrik gücü itibariyle akkor telli lambalar için 20 ile 1000 Watt arasında değişen, yüksek basınçlı boşalmalı kaynaklar için de 400 Watt’a kadar çıkan tipleri mevcut bulunmaktadır. Askılı armatürler: Bunlar ağaçlara monte edildiği takdirde, altında kalan yaya yollarına ya da teraslara yumuşak bir ışık dağılımı -duşu- etkisi yapabilmekte, ya da ağaç yaprakları arasında parlarken bir aydınlatma modeli oluşturabilmektedir.
Armatür gövdesinde 'delikler bulunduğu takdirde, bu delikler ışık saçma ya da aydınlatma etkisi yapabilmekte olup, bu armatürlerde genellikle 220 volt ya da düşük voltajlı akkor telli lambalar kullanılmaktadır. Yüzeye monte edilen armatürler: Bu armatürler genel aydınlatma, dolgu, aydınlatması ya da vurgu aydınlatması sağlamak amacıyla kullanılmaktadır. Bunlar bir ağacın gövdesine ya da dallarına, duvarlar ya da yapay çitler ve çatılar ya da çatı saçakları üzerine monte edilebilmektedir. Bu armatürlerde ya 220 volt ya da düşük voltajlı akkor telli lambalar ya da düşük elektrik güçlü yüksek basınçlı boşalmalı lambalar zemine monte edilen armatürlerde olduğu gibi mevcut aynı elektrik gücü miktarları için kullanılmaktadır. Zeminden daha yükseğe monte edilen armatürlerde daha yüksek elektrik gücü miktarları söz konusu olmaktadır. Bunlar ayarlanabilir ya da sabit tipte olup aşağıdan yukarıya, yukarıdan aşağıya ya da her ikisinin kombinasyonu seklinde bir aydınlatma yapabilmektedir.
Birçok sekil yuvarlak gövdeli, kare baslı, silindir baslı, kare gövdeli, oval sırtlı, düz sırtlı vb- ve boyutları mevcut olup, tasarımcı bu armatürlerin ağaçlara ya da yapılara nasıl tespit edileceğini dikkate almalıdır. Bu armatürler boyut, sekil ve renk itibariyle projenin mimari stiline ve monte edileceği yere uygun olmalıdır. Örneğin, bu armatürlerin ağaçlara monte edilmesi halinde, armatür renginin kabuk rengi ile uyumlu olması gerekmektedir. Aydınlatma armatürlerinin bir ağaca ya da binaya tespiti, o noktaya enerjinin nasıl temin edileceğinin planlanmasını gerekli kılar. Bu amaçla döşenen elektrik donanımı yapının içine gömülerek gizlenmeli ya da herhangi bir şekilde gözden saklanmalıdır. Armatürler ağaç dalları arasına yerleştirildiginde, montaj aksesuarları küçük tutulmalı ve elektrik donanımı ağacın en az görünen tarafından yukarı doğru döşenmelidir. Kablolar, mümkün oldugu kadar agaç kabuklarının çatlak yarıklarının arasına sokulmalı ve belirli aralıklarla ağaca tutturulmalıdır. Bu tutturucular ya da kablo bağlayıcıları ağaca en az zarar veren ve yıllarca kolay bir şekilde muhafaza edilen tipte olmalıdır. Bunlar VV ya da güneş ışınlarına dayanıklı olmalı ve hiçbir durumda elektrik kablolarını tutan tel ya da bağ ağacın çevresini sarmamalıdır. Aksi takdirde ağaç büyüdükçe, ağacın kambiyum tabakası kesilebilir ve ağaç ölebilir. Bu maksatla kullanılacak en iyi bağlayıcı paslanmaz çelik çiviler olup bu çiviler ağaç gövdesine vidadan daha az zarar vermektedir. _ki baslı çiviler de kablo tutturucu olarak alternatif bir uygulama şeklini oluşturmakta; ancak bunların ağaç büyüdükçe gevşetilmesi daha zor olmaktadır.
Merdiven aydınlatması amacıyla kullanılan armatürler ya merdivenin yarı duvarlarına, rıhtlara, ya da baskıç burunlarının altına gizlenmelidir. Bu armatürler, ekseriya belirli kalınlığı duvar yüzeyine girecek kadar küçük (Resim 5.10) olup, boyutları da merdiven ölçülerine uygun olmalıdır. Bunlarda 20 Watt ya da daha düşük voltajlı mini lambalar, 60 Watt ya da biraz daha kuvvetli akkor telli lambalar, 5-26 Watt’lar arasında kompakt flüoresan lambalar ve 30-50 Watt’lar arasında da yüksek basınçlı boşalmalı lambalar kullanılmaktadır. Tasarımcının düz cam görünümünü denemesi gerekir. Merdiven aydınlatmasında lensli bir armatür, göze çarpmayan bir armatürden daha fazla dikkat çekici olmaktadır. Panjurlu ya da baslıklı armatürler daha az dikkat çekici, fakat tasarımcının armatür tipini kesinlikle belirlemeden önce bunları da denemesi gereklidir.
Zemine gömülen armatürler: Tesviye yüzeyinin altına monte edilen armatürler soliter ya da özellikli ağaçların aşağıdan yukarıya doğru aydınlatılması, heykellerin vurgulanması, duvar ya da çitlerin ve alçak boylu objelerin aydınlatılması amacıyla kullanılabilmektedir. Genellikle bu armatürler lamba ısısını dagıtmak ya da zayıflatmak ve lamba transformatör ya da balast ve elektrik baglantıları için su geçirimsiz bir mekan saglamak bakımından nispeten büyüktür. Ancak, çok küçük bazı tipleri de imal edilmektedir. Akkor telli lambaların hem 220 volt, hem de düşük voltajlı olanları mevcuttur. Yüksek basınçlı bosalmalı lambaların ise daha ziyade birkaç voltajlı olanları bulunmaktadır. Bu kategorideki armatürlerin iki tipi söz konusu olup, bunlardan birisi direkt gömme armatür ve diğeri kuyulu armatürdür. Direkt gömme armatür tipi ekseriya geniş, fakat uygun çukur boyutunu minimize etmek için derinlik itibariyle sığdır. Bu armatürler aşırı sıkışmış toprak ve kayalık alanlarda başarılı olup temiz bir görünüme sahiptir ve bir ağacın aşağıdan yukarıya doğru aydınlatılması için bir çim alanın ortasına monte edilmiş olması çim bakım çalışmalarına engel değildir. Direkt gömme armatürler alçak boylu, kontrol edilebilir yer örtücülerle çevrili olgun bodur ağaçların eşit ve uygun şekilde aydınlatılmasında iyi sonuç vermektedir.
Zemine gömülen armatürlerin kuyu aydınlatması denilen diger tipi, direkt gömme armatüre göre tesviye yüzeyinde daha küçük bir genislige sahip ve fakat çukur derinliği daha fazladır. Bu armatürlerin fonksiyonunu sağlıklı bir şekilde yapabilmesi için yeterli su drenajı şarttır. Zayıf drenajlı topraklarda tam bir drenaj sistemi sağlanmalı ya da kuyu aydınlatması kullanılmamalıdır. Tesviye yüzeyi altındaki armatürler için drenaj, özellikle ağır ya da sıkışmış topraklarda, hem yatay hem de düşey yönde olmalıdır. Bu da ana armatür çukurundan başka birkaç yatay kanal açılmasını gerektirmektedir. Tesviye yüzeyi altına monte edilen armatürler genellikle sınırlı bir yönlenme açısı kapasitesine sahip olduğundan bunlar için yer seçimi kritiktir. Yönlenme açısının değeri normal olarak 0-10° ya da 15° arasında değişmektedir. Bazı yeni tiplerde bu açı 35°'ye kadar çıkabilmektedir. Çoğu kez, lambanın armatürün üst yüzeyine daha yakın monte edilmesi daha büyük bir yönlenme açısı sınırları demektir. Bazen bu açının sınırlarını genişletmek için kuyu tipi armatürlerin hafif eğimli olarak tesisi mümkün olabilmektedir. Bazı armatürler tesviye yüzeyinden hafifçe yukarıda kalacak şekilde konumlandırılmakta ya da daha fazla yönlenme açısı ihtiyaç olduğunda tesviye yüzeyinin üstüne çekilip çıkarılabilme özelliğine sahip bulunmaktadır. Tesviye yüzeyi altına monte edilen armatürler, sürünücü yer örtücüler, çiçek tarhı bitkileri ile ya da olgunlaştıkça uzayan çalılarla kapanmadığı sürece başarılı sonuç vermektedir. Bu armatürlerin beton tuğla ya da tas yaya yollarında ve meydan ya da teraslarda, ahşap döşemelerde ya da çim içinde kullanımı etkileyici olmaktadır.
44454647                                                                            Fonksiyonel armatür örnekleri
Bütün armatürler bir ya da birden fazla aksesuar gerektirir. Bu aksesuarlar lambanın fonksiyonunu iyi bir şekilde yapması, armatürün montajı ve lambanın ışık dağılımını ya da rengini değiştiren ve parlaklığını gölgeleyen materyalleri kapsamaktadır. Bunlardan bazıları balast, transformatör, bağlantı kutuları, tespit kazıkları veya ayakları, baslık, pancur, lensler, renk medyasıdır.
peyzaj, peyzaj mimarlığı, peyzaj tasarım, tasarım, bahçe, bahçe tasarım, peyzaj proje, proje, aydınlatma, dış aydınlatma, aydınlatma elemanları, gece aydınlatması, yeşil alan aydınlatma

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder